Okul müdürü İbrahim Okutgan’ın öğrencisi tarafından öldürülmesinin akabinde Öğretmene şiddet yasası gündeme geldi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, eğitimciye şiddetin tutuklama sebebi sayılacağını söyledi.

İstanbul Eyüpsultan Final Akademi Anadolu Lisesi Müdürü İbrahim Okutgan, Irak asıllı olduğu bildirilen öğrencisi tarafından odasında öldürülmüştü. Öğretmeni ve okul müdürü Okutgan ile yaşadığı tartışma sonucu okuldan atılan öğrencinin silahıyla gelip odasında öldürdüğü Okutgan, eğitimdeki şiddet konusunu tekrar gündeme getirdi.

Sağlıkta yaşanan ve her geçen gün artan şiddet olayları okullara sıçradı. Son olarak eğitimci İbrahim Okutgan’ın mevti eğitimcilerin sert yansısına yol açtı. 10 mayıs günü özel ve devlet okullarında öğretmenler, eğitimdeki şiddeti protesto ederek bir günlük iş bırakma hareketi yaptı. Öte yandan Ankara başta olmak üzere,  eğitimdeki şiddet eğitim iş kolundaki sendikalar ve eğitimciler tarafından protesto edildi.

Öğretmenlerin iş bıraktığı 10 Mayıs günü Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in istifa ettiği, istifasını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a sunduğuna yönelik haberler konuşulmaya başlandı. Lakin Tekin’in istifasının Erdoğan tarafından kabul edilmediği tabir edildi. Bakan Tekin, şu ana kadar bu hususta bir açıklama yapmadı.

Eğitim topluluğunda bu gelişmeler yaşanırken Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ve Ankara Valisi Vasip Şahin bugün Ankara Atatürk Lisesini ziyaret ederek, öğrencilerle sohbet ettiler. Ziyaretin akabinde Eğitimdeki şiddet olayları hakkında konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, eğitim topluluğuna yönelen her türlü şiddeti ülkenin geleceğine yapılan bir hücum olarak gördüklerini ve en güçlü halde kınadıklarını söyledi. Yılmaz, İstanbul’da 7 Mayıs’ta odasında uğradığı silahlı taarruzda hayatını kaybeden eğitimci İbrahim Oktugan’a Allah’tan rahmet; kederli ailesine, yakınlarına ve tüm eğitim topluluğuna başsağlığı diledi. Yılmaz, Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk’ü ve misyonu esnasında şehit olan öğretmenleri minnetle, şükranla yâd etti, emekli yahut misyonu başındaki tüm öğretmenlere de sağlıklı, huzurlu ömürler diledi.

Hazreti Muhammed’in “Ben lakin bir muallim olarak gönderildim.” kelamlarıyla toplumda şiddetin yerine şefkati, nefretin yerine merhameti inşa ettiğini hatırlatan Yılmaz, “Bizim medeniyetimiz bir merhamet medeniyetidir.” diye konuştu.  Şiddetin bilhassa öğretmenlik, doktorluk üzere “kutsal görevler” ifa edenleri amaç almasını affetmenin asla mümkün olmadığını anlatan Yılmaz, eğitimin temel prestijiyle şiddete başvurmadan konuşabilmenin, yaşayabilmenin, sorun çözebilmenin yollarını, tekniklerini de gösteren çok kutsal bir faaliyet olduğunu kelamlarına ekledi.

Yılmaz, öğretmenlere şiddet olaylarını önleyecek, daha fazla caydırıcı olacak, faillere yönelik cezaları arttıran bir yasal düzenlemenin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatlarıyla gündemlerinde olduğunu bildirerek şunları söyledi, “Soruna esaslı ve kalıcı tahlil için hazırlıklarını esasen sürdürmekte olduğumuz Öğretmenlik Meslek Kanunu’nda öğretmenin garantisini güçlendirici bir çerçevede hazırlıklarımızı sürdürüyoruz. Meclis’teki kümemizle istişare içinde hazırlanan taslak metin, önümüzdeki günlerde Türkiye Büyük Millet Meclisimizin gündemine getirilecek ve takdirlerine arz edilecektir. Taslak, eğitimcilere karşı şiddetin direkt tutuklama sebebi sayılarak bu fiilleri işleyenlere tutuksuz yargılanma yolunu kapatmayı öngörüyor. Bu fiilleri işleyenlerin mahpus cezalarının ertelenmesinin engellenmesini öngörüyor ve bu tipten fiillere karşılık ceza kanunlarında öngörülen cezaların yüzde 50 oranında artırımlı olarak verilmesini içeriyor. Bununla birlikte, özel öğretim kurumlarında misyon yapan öğretmenlerin, vazifeleri sebebiyle kendilerine karşı işlenen hatalar bakımından kamu görevlisiyle tıpkı halde korunması yeniden teklif edilen konular ortasında.”

Siyasi parti farkı ayırt etmeksizin milletvekillerinin Meclis’te bu düzenlemeye sahip çıkacağına ve düzenlemenin en süratli halde yürürlüğe gireceğine inandığını vurgulayan Yılmaz, sivil toplum kuruluşları, öğrenci velileri ve medya organları başta olmak üzere eğitimin tüm paydaşlarını şiddete karşı farkındalığı ve hassaslığı arttıracak biçimde bu çalışmalara takviye olmaya çağırdı.

Yılmaz, yalnızca öğretmenlerin değil; velilerin, kurumların, medyanın, bütün bölümlerin bu bahisteki katkısını çok pahalı bulduklarını lisana getirerek, “Rehber öğretmenlerimizin çalışmaları, okullardaki toplumsal aktiviteler, değişen gereksinimlere nazaran eğitim modelimizin, müfredatımızın, eğitim faaliyetlerimizin güncellenmesi çok değerli. Gerçekten Sayın Bakanımız da bu mevzuda yeni eğitim modeli konusunda çalışmaları olgunlaştırmış durumda”şeklinde konuştu. Çocukların muvaffakiyetinin değerli olduğunu, lakin huzur ve ahenk içinde bir hayat yaşamanın muvaffakiyetten daha kıymetli olduğunu söz eden Yılmaz, tüm meslek kümelerinde şiddetin her cinsiyle çaba etmeye kararlılıkla devam edeceklerini söyledi.  Öğretmenlerin mesleklerini icra edecekleri en rahat ve en inançlı ortamı sunmak için bütün kurumlarla gece gündüz çalışacaklarını belirten Yılmaz, şunları söyledi. “Ülkemizde huzur ve itimat ortamı, birlik ve beraberliğimiz her şeyin üstünde. Meseleler elbette yaşanacak. Bu kadar büyük bir topluluktan, milyonlarca öğrenciden bahsediyoruz. Kıymetli olan dayanışma içinde, çocuklarımızın, toplumumuzun geleceğini düşünerek, el birliği içinde bu sıkıntılarla çaba etmek. Bir daha inşallah, bu türlü elim hadiseler yaşamayız, görmeyiz, duymayız. Bütün çabamız bunun için olacaktır. Cenabıallah tekrar bu türlü acılar göstermesin. Birliğimizi, beraberliğimizi, huzurumuzu daim eylesin” (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)