Zira, havaların soğuması nedeniyle kapalı ve kalabalık ortamlarda daha çok bulunulması, havada asılı kalan virüs ile bakterilerin yayılmalarını kolaylaştırıyor. Bu hastalıklarda oluşan öksürük, burun akıntısı, boğaz ağrısı, yorgunluk ve ateş üzere meseleler ise  okul ile iş gücü kaybına yol açıyor ve toplumsal hayatı olumsuz etkiliyor. Dahası, bilhassa risk kümesindeki şahıslarda hastaneye yatışa, hatta hastanın hayatını kaybetmesine bile neden olabiliyor. Acıbadem Beylikdüzü Cerrahi Tıp Merkezi İç hastalıkları Uzmanı Dr. Gültekin Barut, oysa bazı sıhhat önlemleri aldığımızda enfeksiyonlardan büyük oranda korunabileceğimize dikkat çekerek “Örneğin, risk grubundaysak grip aşışımızı yaptırarak; bağışıklık sistemimiz zayıfsa, kan düşüklüğü yahut vitamin eksikliği problemimiz varsa tedavimizi olursak; burun yolu ile teneffüs sistemimizde düşüncelerimiz varsa tekrar tedavilerle gidermeye çalışırsak, kış hastalıklarına daha güzel hazırlanmış oluruz” diyor. Bilhassa üst teneffüs yolu enfeksiyonundan korunmada dikkat etmemiz gereken en kıymetli kural ise ‘el hijyenimize’ dikkat etmek!  İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Gültekin Barut, üst solunum yolu enfeksiyonlarından korunmak için almanız gereken tedbirleri anlattı; kıymetli teklifler ve ihtarlarda bulundu! 

Ellerinizi sık ve gerçek biçimde yıkayın! 

Enfeksiyon hastalıklarının birçoğu el ve ağız aracılığıyla bulaşıyor. İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Gültekin Barut, bu nedenle enfeksiyonlardan korunmamız için ellerimizi sık ve hakikat biçimde yıkamanın alacağımız en tesirli tedbir olduğuna işaret ederek  “Özellikle; şahıslar,  eşyalar, araç ile gereçler ve yüzeylerle temas ettikten sonra, en kısa vakitte, bileklerimizi kapsayacak halde ellerimizin tamamını; avuç içleri, parmak ortaları ile parmaklar dahil olmak üzere, bol su ve sabunla, en az 20 saniye müddetle yıkamalıyız. El yıkama imkanımızın olmadığı durumlarda ise uygun el antiseptikleri ve dezenfektanlar kullanabiliriz” diyor. 

Gizli mikrop yuvalarına dikkat! 

Günlük hayatımızda kapı kolları, yürüyen merdivenler, asansör butonları, toplu taşıma araçlarındaki tutacaklar, market otomobilleri ve kapı zilleri üzere sıkça dokunduğumuz bu yüzeyler adeta saklı mikrop yuvalarına dönüşebiliyor. Hasebiyle, bu yüzeyleri tutarken kağıt peçete kullanmayı alışkanlık edinin. Şayet bu mümkün olmamışsa elinizi yıkamayı ya da dezenfektan ile temizlemeyi ihmal etmeyin.

Grip ve zatürre aşınızı yaptırın

Özellikle kronik hastalıkları olanlar, 65 yaş üstü bireyler ile sıhhat çalışanlarının grip aşısı; risk kümesinde olanların zatürre aşısı olmaları, kıymetli korunma usulü olarak tavsiye ediliyor. 

Evde hasta bireyle yakın temasta bulunmayın

Eğer aile bireylerinden hasta biri varsa, şahsî hijyen ve izolasyon kurallarına uymanız çok kıymetli. Hasta bireyle yakın temastan kaçınmak, bir ortada bulunurken maske takmak, ortak kullanılan mutfak materyallerini uygun yıkamak ya da ayırmak ve ortak havlu kullanmamak üzere alacağınız tedbirler, mikropların bulaşma riskini büyük oranda önlüyor.

Kapalı ortamlarda ağız ve burnunuzu kapatın

Havaların soğumasıyla birlikte iş ile toplumsal hayatımızda kapalı ve kalabalık ortamlarda daha çok vakit geçirmemiz bakteri ve virüslerin yayılımını kolaylaştırıyor.  İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Gültekin Barut, dışarıya çıktığınızda,  özellikle soğuk havalarda ağız ve burnunuzu kaşkol yahut atkıyla kapatmanız gerektiğini vurgulayarak, “Bu biçimde en azından soluduğumuz hava ısınırken bir yandan da havadaki mikroplar da kısmen bloke oluyor. Tekrar birebir halde, kalabalık ve kapalı ortamlarda, toplu taşımalarda ağız ve burnu kapatan maske kullanmamız da mikroplardan korunmamızda yarar sağlayacaktır” bilgisini veriyor.  

Çalışma masanızı nizamlı olarak temizleyin

Ortak kullanılan ofis materyallerinin, sabit telefon ahizelerinin, kapı kollarının, mouse ve bilgisayar klavyelerinin, masa ile yüzeylerin sık aralıklar ve uygun halde silinerek temizlenmeleri, mümkünse ortak kullanımın azaltılması gerekiyor. Çünkü, bilhassa  öksürmenin ve hapşırmanın olduğu ortamda mikroorganizmalar yüzeylere de yayılabiliyor. Münasebetiyle her  sabah işe başlamadan evvel masa ve bilgisayar klavyesi üzere  sık temas ettiğiniz yüzeyleri  temizlemeniz,enfeksiyonlardan korunmanızda fayda sağlıyor. 

Kaliteli uyuyun ve sağlıklı beslenin!

Bağışıklık sistemimizin güçlü kalmasında ve enfeksiyonlardan korunmada sağlıklı beslenmek son derece değerli bir fonksiyon üstleniyor. İç hastalıkları Uzmanı Dr. Gültekin Barut “Sağlığımız için çeşitli cinsten ve mevsime mahsus zerzevat ile meyveleri kâfi ölçüde tüketmeli, istikrarlı beslenmeli, her gün 2- 2.5 litre su içmeli ve doğal eserlerle beslenmeyi alışkanlık edinmeliyiz” diyor. Ayrıyeten güçlü bir bağışıklık sistemi için her gün kâfi ve kaliteli uyumaya da kesinlikle dikkat etmemiz gerektiğine işaret eden Dr. Gültekin Barut, günlük çalışma kurallarında, gerekli durumlarda dinlenmeye  zaman ayırmanın da bağışıklık sitemimizin güçlü kalmasına katkı sağladığını belirtiyor.  

Her gün 7 – 10 bin adım atmayı alışkanlık edinin

Düzenli antrenman yapmanız, örneğin günlük 7.000-10.000 bin adım ortası yürümeniz, bilhassa uygun havalarda açık hava yürüyüşleri yapmanız, bağışıklık sisteminizi güçlendirerek enfeksiyon hastalıklarına yakalanma riskinizi azaltıyor. 

Odanızı her saat 5 dakika havalandırın

Kapalı ortamın kalabalık yahut havasız olması, teneffüs yoluyla ilgili hastalığı olan şahısların konuşma, öksürük ve hapşırık  yoluyla virüs yahut bakterileri bulaştırma riskini artırıyor.  Bu nedenle, mesken ve işyerinizi, ortalama olarak her saat 5 dakika üzere bir mühlet sistemli olarak havalandırmayı ihmal etmeyin.

Kalem kullandıktan sonra mutlaka… 

Günlük hayatımızda banka, alışveriş merkezi ve işyeri üzere birçok ortamda sık sık kalem kullanıyoruz. Bu türlü durumlarda kendi kaleminizi kullanmayı alışkanlık edinin. Bu mümkün değilse, kullanım sonrasında el dezenfektanıyla elinizi kesinlikle temizleyin. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ankara Gündem Haber

See Full Bio