2 yıla yakındır yatırım planına alınmıyor. Bu siyaset hasımlığı nedir Allah aşkına? Bundan kurtulun. Siyasi kibirden kurtulun. Hasımlıktan kurtulun. Ben her yerde hatırlatacağım. Koltuğu, kendi koltuğu zanneden akıl, derhal aklını başına alsın. Benim oturduğum koltuk, millete aittir. Sakın o koltuğun ısısını, kendilerine ilişkin bir sıcaklık olarak görmesinler. O bir imzayı esirgeyenlerin, milyonlarca İstanbul’u metrosuz bırakanların siyaset anlayışı, bu kente de ziyan veriyor, bu ülkeye de ziyan veriyor” tabirlerini kullandı.  

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Mahmutbey-Bahçeşehir-Esenyurt Metro Hattı’nda çalışan işçilerle birlikte, “1. Etap TBM (Tünel Delme Makinası) İlerlemesi”ne tanıklık etti. Mahmutbey Bölge Parkı İstasyonu şantiyesinde gerçekleşen buluşmada İmamoğlu’na, Avcılar Belediye Başkanı Utku Caner Çankaya, Küçükçekmece Belediye Lideri Kemal Çebi ve Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer eşlik etti. TBM geçişi için düzenlenen aktiflik, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Pelin Alpkökin’in bilgilendirme konuşmasıyla başladı. 

“İSTANBUL’UN EN BATISI UZUN YILLARDIR İHMAL EDİLDİ”

Mahmutbey-Bahçeşehir-Esenyurt Metro Hattı’nın İstanbul’un batısı için kıymetli bir çizgi olduğuna dikkat çeken İmamoğlu, “İstanbul’un uzun yıllardır ihmal edilen Avrupa yakasının en batısı olan bölgesiyle temasını birinci defa kuracak olan bu çizginin her anı, bizi çok memnun ediyor ve umutlandırıyor. Çünkü benim de konutumun, yurdumun, hayatımın geçtiği bu bölgenin metro öyküsü, neredeyse 22-23 yıllık bir kıssa. Birinci konuşulan Beylikdüzü-İncirli çizgisiydi. Ancak hiç bu mevzuda adım atılamadı. Bu bölgede 3,5 milyona yakın insanımızın birebir kullanımıyla, İstanbul’un bütün ağlarıyla buluşmasını sağlayacak olan bu birinci çizgi, Mahmutbey- Bahçeşehir-Esenyurt çizgisi, hem ilçeleri birbirine bağlayacak hem 11 istasyondan oluşacak, 18,5 kilometrelik bir çizgi. Böylesi bir sınırın o bölgeye katacağı çok farklı bedeller olacak” dedi. 

“BİZDEN EVVELKİ DEVİR, SÜRDÜRÜLEMEZ VE ADIM ATILAMAZ BİR DURUMDAYDI”

Kaliteli ulaşımım bir kentin huzuru için kıymetli olduğunun altını çizen İmamoğlu, “Özellikle çocukları, gençleri ve bayanları yaşadıkları kentte daha özgün ve daha nitelikli bir halde buluşturan böylesi bir alan. Bu manada mutlaka ve mutlaka bunun en çağdaş yolu da metrodur” biçiminde konuştu. “Mahmutbey-Bahçeşehir-Esenyurt metrosunun bizden evvelki periyodu, üzülerek söz edeyim ki, sürdürülemez ve adım atılamaz bir durumdaydı” diyen İmamoğlu, “Zira, 2017 yılında ihale edilen bu yerde, biz misyona geldiğimizde, bir şantiye dahi kurulmamış, hiçbir adım atılmamıştı. Zira, bir ödenek tariflemediğiniz vakit, yüklenicinin de gelip oraya şantiye kurmasının bir manası kalmaz. Öylesi bir anda biz burayı devraldık. Büyük zorluklarla süreci başlatma çabasında olduk. 2019’da devraldığımızda, 2 yıl müddettir şantiyesi bile kurulmamış olan burada hem finans kaynağını oluşturma hem de bu metro sınırının birtakım proje revizyonlarını yaparak, teknik grubumuz, müşavir firma yüklenicimiz daima birlikte, el ele vererek bu revizyonlarla birlikte çok değerli bir hazırlık evresi geçirdi ve 2020’nin sonunda, 2021’in başında birinci finansmanı sağladığımız bu hatta çalışmalarımızı başlattık” bilgilerini paylaştı. 

“İLERLEMEDE YÜZDE 45 DÜZEYLERİNE GELDİK”

Birinci etabın ilerlemesinin yüzde 45 düzeylerine geldiğini aktaran İmamoğlu, “Bugün Çizgi 1’de çalışan TBM, Bölge Parkı İstasyonu’na varmış durumda. Mahmutbey istikametinde geçiş yapacak. Yani Hastane tarafından Mahmutbey tarafına geçiş yaparak, yerin altından seyahatine devam edecek. Bu solucanlara bayılıyorum. Yerin altında büyük iş görüyorlar ve tünel açımında kıymetli bir teknoloji olağanüstüsü. Çizgi 2’de çalışan TBM’nin 5 Eylül 2024 tarihine kadar Bölge Parkı’na varması planlanıyor” dedi. İstanbul’un ulaşımla ilgili sıkıntılarını çözmenin birinci ögesinin raylı sistemlerin süratle artması olduğunu vurgulayan İmamoğlu, “Gerçekten sağlam ve dirençli bir kent oluşturma ismine da bilhassa raylı sistemlerin bir kısım afet anlarında da bu kent için değerli aksiyonlara katkı sunacağı nettir. Bunu görmek lazım” dedi.

“VATANDAŞIN BİR KISMINI ÖDÜLLENDİRİLİP, ÖTEKİ KISMININ CEZALANDIRILMASI…”

“20. Yüzyılın başında nasıl ki demir yolları bir ulusal problemse, bugün de metro ve raylı sistemlerde öyle” diyen İmamoğlu, şunları söyledi: 

“Bu mevzu, siyasi sıkıntılara alet edilebilecek bir sorun değildir. Bu mevzunun dünü, bugünü, yarını âlâ planlanarak hareket edilmelidir. Bugün biz varız. Dün öbürleri vardı. Yarın da öbürleri olabilir bu koltuklarda. Bu koltuklar, millete ilişkin koltuklardır. Alınacak yahut alınmayacak bütün kararların, milletimizin hayatına olan müspet ya da negatif tesiri hesap edilmelidir. Onun için günlük siyasi çıkarlara, menfaatlere alet edilmemesi kuraldır. Vatandaşın bir kısmını ödüllendirilip, başka kısmının cezalandırılması üzere akıl dışı hususlara alet edilmiştir geçmişte metro sıkıntısı bile. Bu yanlışları gördük, yaşadık. Örneğin; projesi bakanlıkça onaylanmış, kredisi hazırlanmış, yalnızca tek bir imzaya kalan Sefaköy-Küçükçekmece-Avcılar-Beylikdüzü-Büyükçekmece-TÜYAP Metrosu’na yönelik engelleme, bizi derinden üzüyor ve hakikaten sarsıyor. Bir vatandaş olarak sarsıyor.”

“BUNU NİYE İMZALAMAZLAR?”

“Az evvel bahsettiğim o 3,5 milyonluk nüfusu, bir diğer koldan Esenyurt’u da içine katarak, bir öteki koldan İstanbul’un merkezine bağlayacağını dört gözle bekleyen 2 belediye liderimiz burada hem Esenyurt hem Avcılar. Yalnızca iki belediye liderimizin resmi nüfusu 1,5 milyon. Ne yazık ki ülkemizde, kentimizde artık bir ‘gayri resmi nüfus’ diye kayıt altına aldığımız utanç verici bir istatistik konuşuyoruz. İki ilçe, 2 milyonun üzerinde. Bu kadar kolay. Yani Beylikdüzü’nü katmıyoruz, Büyükçekmece’yi katmıyoruz, Başakşehir’in büyük kısmını katmıyoruz, Küçükçekmece’yi katmıyoruz. Bunları kattığınızdaki nüfusa bakar mısınız? Ve bu engelleniyor. 2 yıla yakındır yatırım planına alınmıyor. Hüzün verici. Şahsen görüşmelerini yapıyorum. Buradan isim veriyorum. Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası. Ülkemizde birçok kamu hizmetine de kredi imkanı sunan kalkınma bankası. Teşekkür ediyorum ilgilerine. Yani bir kredi onaylıyorlar lakin şunu anlayamıyorlar mesela. ‘Ya bunu niye imzalamazlar?’ Soru böyle soruluyor. Dünya Başkanı ziyaretime geliyor, bu işin en başındakiler ziyaretime geliyor. Ben, ağzımı aç bir şey diyemiyorum. Utanç verici. Bu millet ismine utanç verici.”

“BU SİYASET HASIMLIĞI NEDİR ALLAH AŞKINA?”

“Bu siyaset hasımlığı nedir Allah aşkına? Bundan kurtulun. Siyasi kibirden kurtulun. Hasımlıktan kurtulun. Ben her yerde hatırlatacağım. Koltuğu, kendi koltuğu zanneden akıl, derhal aklını başına alsın. Benim oturduğum koltuk, millete aittir. Küçükçekmece Belediye Liderimiz, Esenyurt Belediye Liderimiz, Avcılar Belediye Başkanımız… Koltuk, millete aittir. Fazla da oturmamalarını tavsiye ederim. Bu türlü alanda, sokakta, caddede, meydanda gezsinler. Sakın o koltuğun ısısını, kendilerine ilişkin bir sıcaklık olarak görmesinler. Milletin onlara verdiği yetkinin, milletin onlara verdiği bir iradenin kullanıldığı bir alandır. Onun için yüksek adalet, yüksek şefkat, yüksek müsamaha, yüksek demokrat ruhu; her şeyi taşımakla yükümlüdürler. Lakin bunu ne yazık ki biz İstanbul’un birçok konusunda yaşayamıyoruz. O bir imzayı esirgeyenlerin, milyonlarca İstanbul’u metrosuz bırakanların siyaset anlayışı, bu kente de ziyan veriyor, bu ülkeye de ziyan veriyor.”

“BÖYLE YAPARSANIZ KENDİNİZİ İTİBARSIZLAŞTIRIRSINIZ”

“Bugün iktisadın bu duruma gelmesi, yüksek enflasyonda milletimin ezilmesi, milletin çiftçi olarak takım biçememesi ve sokaklara, caddelere, yollara dökülmesinin yegane sebebi, sürece dair kibirli davranıştır. Liyakatlı insanların yerine eş, dost, ahbap, çavuş münasebeti üzerinden ekonomik kararların alınma problemidir. Akıldan ve bilimden uzaklaşma problemidir. Bu türlü yaparsanız işte hem milleti hem de kendinizi itibarsızlaştırırsınız. Siyasi rekabeti, millete hizmet rekabeti olarak gören bir anlayışa Türkiye’nin gereksinimi var. İster muhalefet ister iktidar; millete hizmet rekabeti olarak görerek, bu ideali taşıyan insanların bu işi yapmak mecburiliği vardır bu ülke ismine. O vakit beşerler daha saygın olurlar. İşine odaklanmış, milletin parasını millet için harcama ihtimamı ve sorumluluğuyla hareket eden yöneticilere gereksinimimiz var. Kutuplaşma siyasetiyle tahminen iktidar olabilirsiniz lakin iktidarınızın millete bir yararı olmaz. İktidarınıza başladığınız günden, ortadan 22 yıl geçer, o günden bugüne kazandırdığınızı düşündüğünüz her şeyi, milletin cebinden alıverirsiniz. Yetmez; bir de 20 yılını da borçlandırırsınız. Yetmez; dünyada birçok ülke çağ atlarken, siz, geriden o milletin gidişine ıstırapla bakarsınız. Biz, şu anda o durumdayız. Hüzünle bakıyoruz.”

“KÖTÜ İDARE ANLAYIŞININ ZİHİNSEL MANADA BERTARAF EDİLMESİ LAZIM”

“Bu süreçte, bilhassa son 10 yılın, 12 yılın makus idare anlayışının katiyen zihinsel manada bertaraf edilmesi lazım. Bu manada biz yolumuza devam ederken hem işimizi ahlakıyla yapmaya, adaletli bir biçimde yapmaya hem de milletimiz ismine niyet üretip, iktidarı uyarmaya devam edeceğiz. Ben, milletimiz ismine diyorum ki; Cumhurbaşkanlığı yatırım planına alınmamış projelerimizi, lütfen yatırım planına alın. Bunların içinde metrolar var. Bunların içinde atıktan güç üretme tesislerimiz var. Keder verici. Artı; Hazine onayı verilmemiş, projesi yürüyen…  Finans Şehir’in altından geçecek yahut bunun üzere kıymetli sınırlarımıza katkı sunacak, projesi yürüyen fakat onu daha da hızlandırıp bitirmemize fırsat verecek olan, bize merkezi yönetimden gelen, yani maliyeden gelen paydan kullanacağımıza, 2-3 yıl ödemesiz, bugünün ekonomik zorluklarında 6-7 yıl ödemeli, 8 yıl ödemeli kredileri bulup, bu memleketin kasasına sokmamızı engelleyen tek şey ne biliyor musunuz? Bir mürekkep, bir kalem! Bir vekalet, kefalet yok. İstatistiki olarak Hazine onayı demek, memleketin istatistiğine bunu kaydetmeleri. Bunu yapmıyorlar. Hüzünle söylüyorum.”

“İTİBARINIZI YERLE BİR ETMEYİNİZ”

“Bunları yapınız. Ayıptır, yazıktır, günahtır. Prestijinizi yerle bir etmeyiniz. Ve insanlarımızı kutuplaştırmadan, ayrıştırmadan herkese hizmet etmeyi kendinize prensip edininiz. Allah, bizi bu unsurlu duruştan ve bu formda davranıştan asla uzak tutmasın. Bize yardımcı olsun. Aklını başına devşiren ve aklını başına getiren yöneticiler olmamızı, asla ve asla o süreçten uzaklaşmamamızı sağlasın. Uzaklaşanlara da Allah akıl versin. Ben dua ediyorum. Etmek de benim vazifem. Natürel vatandaş için en hakikat işleri yapmak da sorumluluğumuz. Halkçı ve icraatçı taraflarımız, katiyetle ayrılmaz bir bütündür. Hem halkçı davranacağız, toplumsal siyasetleri en güçlü düzeyde tutacağız fakat hem de icraatta muhakkak ve katiyetle dünya rekorları kırmaya devam edeceğiz. Onun için metro ve altyapı yatırımlarını da kreş ve yurt üzere hizmetleri de birebir süratle ve birebir ihtimamla hayata geçirmek, bizim asli sorumluluğumuzdur. Millete hizmette mani tanımadan, ‘tam yol ileri’ demek bizim işimizin bu türlü temel bir sloganı oldu. Keyifle de bunu demeye devam edeceğiz.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ankara Gündem Haber

See Full Bio