Aerobik bir aktivite olarak fizikî aktivitenin en kolay ve yaygın formlarından biri olan yürüyüş, kardiyovasküler hastalıklardan diyabete, omurga sıhhatini müdafaadan sağlıklı yaşlanmaya kadar pek çok yarar sağlıyor. İstanbul Atlas Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Kısmından Öğretim Vazifelisi Sena Öndeş, Dünya Sıhhat Örgütü’nün haftada en az 150-300 dakika orta yoğunlukta aerobik fizikî aktivite önerdiğini belirterek bunun günlük ortalama 7 bin – 8 bin adıma denk geldiğini söyledi.

İstanbul Atlas Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Kısmından Öğretim Vazifelisi Sena Öndeş, bu yıl 5-6 Ekim’de kutlanan Dünya Yürüyüş Günü münasebetiyle yaptığı açıklamada yürüyüş yapmanın yararları ve yürüyüş yaparken dikkat edilmesi gerekenlere ait değerlendirmede bulundu.

Fiziksel aktiviteyi “İskelet kasları tarafından üretilen ve güç harcanmasını gerektiren rastgele bir beden hareketi” olarak tanımlayan Öğretim Vazifelisi Sena Öndeş, “Bu aktiviteler ortasında yürüyüş, bisiklet sürme, spor yapma ve mesken işlerini gerçekleştirme üzere çeşitli formlar yer alır. Dünya Sıhhat Örgütü (DSÖ), fizikî aktivitenin, nizamlı yapıldığında sıhhat açısından değerli yararlar sağladığını vurgulamaktadır” dedi.

Yürüyüş, en kolay ve yaygın fizikî aktivite

Yürüyüşün aerobik bir aktivite olarak, fizikî aktivitenin en kolay ve yaygın formlarından biri olduğunu belirten Sena Öndeş, “Gündelik hayata entegre edilebilmesi, ekstra ekipman gerektirmemesi ve her yaş kümesi için uygun olması, yürüyüşü fizikî aktivitenin en erişilebilir ve sürdürülebilir yollarından biri yapar” diye konuştu. 

Yürüyüşün sayısız yararları var…

Yürüyüşün kardiyovasküler hastalıkların, diyabetin ve kimi kanser tiplerinin riskini azaltmada değerli bir rol üstlendiğini kaydeden Sena Öndeş, “Yürüyüş, fizikî uygunluğu geliştirir. Kalp damar ve teneffüs sisteminin adaptasyonunu artırır. Ayrıyeten kilo denetimini sağlar, kan basıncını düşürür ve kan şekerinde düzenleyici tesir sağlar” dedi.

Tempolu yürüyüş rahatlatıyor, ağrı eşiğini yükseltiyor

Tempolu yürüyüşte bedende serotonin ve endorfin üzere hususlar salındığını tabir eden Öndeş, “Serotonin, ruh halini düzenleyerek kendinizi daha memnun ve sakin hissetmenize yardımcı olurken, endorfinler bedende doğal bir ağrı kesici misyonu görür. Endorfin salınımı sayesinde antrenman sırasında ve sonrasında ağrı eşiği yükselir, bu da fizikî zorlanmalara karşı daha güçlü olmanızı sağlar. Birebir vakitte bu hormonlar, gerilim düzeylerini azaltarak genel olarak zihinsel ve fizikî düzgünlük halini artırır” diye konuştu.

Bel, sırt ve karın kasları faal olarak çalışıyor

Yürüyüş yapmanın omurga sıhhati için de yararlı olduğunu belirten Öndeş, “Yürüyüş sırasında bedenimizi korse üzere saran, sabit ve dik durmamızı sağlayan bel, sırt ve karın kasları faal olarak çalışır. Bu kasların güçlenmesi, omurgaya binen yükü azaltarak bel ve sırt ağrılarının önlenmesine yardımcı olur. Bilhassa alt sırt bölgesindeki kaslar güçlendiğinde, omurga daha âlâ desteklenir ve postür (duruş) düzelir. Bu kasların faal olarak çalışması omurgaya dayanak sağlayarak lumbal disk hernisi (bel fıtığı), servikal disk hernisi (boyun fıtığı), skolyoz, kifoz üzere duruş bozukluklarının oluşumunu önlemek açısından epeyce önemlidir” dedi. 

Sağlıklı yaşlanma sürecinde de tesiri büyük

Yürüyüşün sağlıklı yaş alma sürecine de olumlu katkıları olduğunu vurgulayan Öndeş, “Özellikle yaşlandıkça omurga esnekliği azalabilir ve bu da günlük hayatta makul zorluklara yol açabilecek hareket kısıtlılıklarına yol açabilir. Yürüyüş, omurga etrafındaki yapıların hareketliliğini koruyarak bu sertleşme ve esneklik kaybını önler ve daha sağlıklı bir yaş alma sürecini beraberinde getirir” dedi.

Haftada en az 150-300 dakika orta yoğunlukta fizikî aktivite yapılmalı

Dünya Sıhhat Örgütü’nün (DSÖ) 18-65 yaş ortası yetişkinlerin sıhhatlerini korumak için haftada en az 150-300 dakika orta yoğunlukta aerobik fizikî aktivite yapmasını önerdiğini belirten Sena Öndeş, “Orta şiddette bir yürüyüş yaptığınızı anlamanın en pratik yolu, yürüyüş sırasında rahatça konuşabiliyor lakin müzik söyleyemeyecek durumda olmanızdır. Alternatif olarak, haftada 75-150 dakika şiddetli aerobik aktivite de yapılabilir. Şiddetli bir antrenman yaparken bir nefeste sadece birkaç söz söyleyebilecek durumda olmanız manasına gelir. Ek sıhhat yararları için bu mühletlerin üzerine çıkılması önerilmektedir​” diye konuştu.

Yürüyüş yaparken dikkat edilmesi gerekenler

Yürüyüş yaparken dikkat edilmesi gerekenlere de dikkat çeken Öndeş, “Yürüyüş sırasında uygun ayakkabı seçimi, yürüyüş sırasında dik duruşun korunması, denetimli nefes alıp verme ve adım atma tekniğine ihtimam gösterilmesi kıymetlidir. Adımlarınızı tertipli ve ritmik atarak gücünüzü verimli kullanmalısınız. Isınma ve soğuma hareketleri yapmak, kasların esnekliğini artırarak yaralanma riskini azaltır. Ayrıyeten yürüyüş sırasında nefes alışverişine dikkat etmek, kâfi sıvı tüketmek ve inançlı, düz bir yer tercih etmek de sakatlanma riskini azaltır” tavsiyesinde bulundu.

Günde 10 bin adım atmak bir efsane mi yoksa bir gereklilik midir?

Her gün 10 bin adım atmanın genel sıhhati uygunlaştırmak için yararlı olduğunu lakin bunun mutlak bir gereklilik olmadığını belirten Öğretim Vazifelisi Sena Öndeş, kelamlarını şöyle tamamladı:

 “DSÖ haftada en az 150-300 dakika orta yoğunlukta aerobik fizikî aktivite önerir. Bu, günlük yaklaşık ortalama 7 bin – 8 bin adıma denk gelir. Hasebiyle günde 10 bin adım atmak bir efsane değildir, lakin bu sayı herkes için zarurî bir gaye de değildir. Her bireyin fizikî aktivite muhtaçlığı farklıdır. Daha hareketsiz bir hayat usulü süren bireyler için adım sayısını artırmak yararlı olabilirken, aslında faal bir hayat sürenler için 10 bin adımı aşmak zarurî olmayabilir. Değerli olan, fizikî aktivitenin nizamlı olması, bireyin fizikî kapasitesine uygun bir adım amacı belirlenmesi ve beden sıhhatini destekleyecek halde yapılmasıdır.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ankara Gündem Haber

See Full Bio