Esenler Belediyesi’nin konut sahipliğinde, Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü ve Ziraat Katılım’ın dayanağı ile düzenlenen 5. Esenler Sinema Şenliği, Sinema Genel Müdürü Birol Güven ve TRT Sinema Müdürü Faruk Güven’i ağırladı.

Sinema Genel Müdürü Birol Güven, Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi’nde şenlik yöneticisi Suat Köçer moderatörlüğünde düzenlenen söyleşide bir projenin Kültür ve Turizm Bakanlığına müracaat süreci ve Bakanlık dayanağı hakkında bilgiler verdi.

Çözmemiz gereken en kıymetli sorunlardan bir tanesi yapımcıların birebir anda birden fazla proje ile müracaat yapamaması diyen Birol İtimat ‘Meslek birlikleri ile yaptığımız toplantılar sonucunda yönetmelikte düzenleme yapmaya karar verdik.  İlk film yönetmeni ile hareket eden, ona dayanak olan üretimci kendi sineması ile ilgili de takviye için müracaat yapabilecek’ dedi.

Ortak yapımcılığı da destekleyeceklerini belirten Birol İnanç ‘Yönetmelikte yapacağımız değişiklik ile bir yapımcının hem kendi projesi ile hem de ortak üretimci olduğu proje ile dayanağa başvurmasının önünü açacağız’ formunda konuştu.

BİROL İTİMAT: ANA AKIM SİNEMADA MAKÛS DURUMDAYIZ

Bağımsız sinemaların, ana akım sinemadan daha başarılı olduğunu vurgulayan Birol İnanç,  ortak yapımcılığı geliştirerek ana akım sinemada daha az; lakin daha büyük sinemalar yapılabileceğinin altını çizdi. Ana akım sinemanın  dizilerimiz üzere yurt dışında ses getirmesi için, evvel yurt içinde ses getirmesi gerektiğini söyleyen Birol İtimat, ana akım sinemada makus durumda olduğumuzu belirtti.

BİROL İNANÇ: DAYANAK MÜRACAATINDA FİNANS RAPORU ÇOK ÖNEMLİ

Bakanlık dayanağı ile ilgili de değerli bilgiler veren Birol İnanç ‘Destek müracaatında senaryo kıymetli bir kriter olabilir. Fakat finans raporu da çok değerli. Projenin finans tarafı çok düzgün çalışılmış ve planlanmış olmalı. Fikirler çok düzgün olabilir; ancak o fikri nasıl hayata geçirdiğiniz de önemlidir’ dedi.

BİROL İTİMAT: HER ŞEY HAZIR OLDUĞUNDA MÜRACAAT YAPILMALI

Önce dayanak başvurusu yapıp sonra eksikleri tamamlamaya çalışanların çok olduğunu belirten Birol İtimat, müracaat yapacakların her şey hazır olduğunda süreci başlatmalarını tavsiye etti.

İlk sinema takviye müracaatında hazırlanan ‘teaser’ ın bazen avantaj, bazen de dezavantaj yarattığını söyleyen Birol İtimat ‘Çok beğendiğimiz bir projeyi, teaserı izledikten sonra elediğimiz oldu’ dedi. 

FARUK İTİMAT: BU TOPRAKLARIN KISSASINI YURTDIŞINDA TEMSİL EDECEK NİTELİKLİ PROJELER ARIYORUZ.

Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi’nde düzenlenen öteki panelde Türkiye’nin en büyük senaryo geliştirme ve destekleme platformu 12 Punto’nun kurulma sürecinden ve müracaat kurallarından bahseden TRT Sinema Müdürü Faruk Güven “Bu sene 12 Punto’nun altıncısını yapıyoruz. Objektif ve memleketler arası standartlarda bir yol izliyoruz. TRT her vakit projelere takviye oluyordu; ancak müracaat süreçlerinde ve sonrasında birtakım kahırlar yaşanıyordu. Şu anda çok daha profesyonel bir süreç işletiyoruz. Biz 12 Punto’yu bunun için kurduk. 12 Ocak- 12 Şubat tarihleri ortasında müracaatları alıyoruz ve bu takvimi çok net işletiyoruz” dedi.

Yönetmen Mustafa Gürbüz moderatörlüğünde gerçekleşen panelde, 12 Punto’ya başvurmanın koşullarını da anlatan Faruk İtimat; uzun metrajda üretimci koşulu olduğunu, kısa metrajda ise üretimci koşulu aramadıklarını belirtti. “Yapımcının daha evvel üretim yapması üzere bir kuralımız yok. Tıp koşulumuz da yok. Biz Türk sinemasını, bu toprakların öyküsünü yurtdışında temsil edecek nitelikli projeler arıyoruz” biçiminde konuştu. 

Projeleri bağımsız bir heyetin değerlendirdiğini söyleyen İnanç ‘Ön heyetimiz 5 şahıstan oluşuyor ve her sene değişiyor. Bu isimler dalın profesyonellerinden oluşuyor ve finale kalan projeleri onlar belirliyor’ dedi.

FARUK İNANÇ: ÖZGÜN KISSALAR ÜRETMELİYİZ

Özgün öykülerin çok pahalı olduğunu vurgulayan Faruk İtimat ‘Usta direktörlerin projelerini taklit etme, emsal tema üzerine gitme üzere bir eğilim var; fakat bunu kırmamız, bu sıkılmışlıktan kurtulmamız gerekiyor. Kıssa olarak güçlü bir ülkeyiz’ dedi.

SUNDAY SİNEMASININ İSTANBUL GALASI YAPILDI

Festival kapsamında Atatürk Kültür Merkezi Yeşilçam Sineması’nda Özbekistan’ın ödüllü yönetmenlerinden Shokir Kholikov’un milletlerarası şenliklerden mükafatlar alan birinci uzun metraj filmi Sunday’in İstanbul galası yapıldı. Gösterim sonrası konuklar ile söyleşi yapan Kholikov ‘Kendi dedemin ve ninemin kıssasını anlattım. Gayem yalnızca uygun bir sinema yapmaktı; lakin beklediğimden çok daha fazla ilgi gördü’ dedi

YEŞİLÇAM’I ÖZLÜYORUZ!

Dr. Kadir Topbaş Kültür Merkezi’nde Zeki Subaşı’nın yönettiği Bizim İçin filminin gösteriminin akabinde; akademisyen Mesut Aytekin moderatörlüğünde oyuncular Nilgün Kasapbaşoğlu, Gökhan Mumcu ve akademisyen Mesut Bostan sinema ve televizyonda değişen aile anlayışını konuştular.

Sıcak aile dizilerinin özlendiğini düşünen Nilgün Kasapbaşoğlu ‘Dizilerde aile kavramı kalmadı. Bence çok berbat bir durumdayız’ diye konuştu. 

14-15 yaşlarındaTürk sinemasındaki bütün çocukları kendisinin konuştuğunu söyleyen Kasapbaşoğlu, o yılları çok özlendiğini söyledi.

Bir baba olarak tüm rollerini kızının gözlerinin içine bakarak karar verdiğini belirten diyen Gökhan Mumcu “Bir diziyi çocuğumla birlikte izleyemiyorsam; bu çok makus bir şey” dedi. 

Yeşilçam’ı özlediğini söyleyen Mesut Bostan, eski sinemalarda herkesi içine alan bir masalsılık olduğunu söyledi. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ankara Gündem Haber

Biyografinin Tamamını Gör